31 Ağustos’tan bir gün önce son ABD askerlerinin de Kabil havaalanını boşaltması ile 20 yıl süren Afganistan’ın işgali fiilen sona erdi. Sovyetler Birliğinin 80'lerde Kominizmi ihraç etme...

  31 Ağustos’tan bir gün önce son ABD askerlerinin de Kabil havaalanını boşaltması ile 20 yıl süren Afganistan’ın işgali fiilen sona erdi. Sovyetler Birliğinin 80'lerde Kominizmi ihraç etmek adına AFGANİSTAN’I işgal ederek, ülkenin yeraltı ve yer üstü zenginliklerini sömürme sevdası, Sovyetler Birliğinin dağılarak Orta Asya’da ve Batı Avrupa’da birçok milletin (özellikle anayurtlarında esir olan Müslüman Türk Milletlerinde de) özgürlüklerine kavuşarak bağımsız devletler kurmalarına vesile oldu. Daha sonra NATO’yu emrine alan ABD, 11 EYLÜL İKİZ KULE SALDIRILARINI bahane ederek Taliban'ı iktidardan uzaklaştırıp terörün kökünü kazıma bahanesi ile AFGANİSTAN’I işgal etti. Afganistan’da ise Taliban bitmedi ama her geçen gün garip gurabanın umudu oldu. Dünyanın dört bir yanındaki Müslüman ülkelerde de uydurma terör örgütleri eliyle de oluk oluk Müslüman kanı akıtarak ve devşirdikleri yöneticiler ile de bu ülkelerde kontrolü elinde tutarak sömürmeye ve değerlerini yok etmeye devam ettiler. Medeniyeti ve demokrasiyi getirmek adına oluk oluk kadın, çocuk ve hasta demeden insanların kanını akıttıkları AFGANİSTAN’DA DA her geçen gün aldatılan ve para ile devşirilenlerin dahi güvenini kaybettiler. Sonunda da AFGANİSTAN’DA kendilerine hizmet edenlerin çoğunluğunu, silahlarını ve mühimmatlarınıda TALİBAN’A bırakarak apar topar gitmek zorunda kaldılar. Bu yenilginin Dünya sahnesindeki izlerine ve siyasi etkilerine önümüzdeki günler şahit olacağız. Bu bizim ülkemizde de ABD’ye bel bağlayan ve hizmetine kendilerini adayanlara (eski örnekleri unutmuş olabilirler) son örnek olsun. İşte tam bu dönemde biz seyirci mi olacağız ? İstiklal savaşında bizlere kollarındaki bilezikleri ve boyunlarındaki altınları çıkarıp yollayarak destek olan Afganistan halkına ve içindeki parça parça bölünüp yok edilmek istenen TÜRKİSTAN halkına karşı borçlu olduğumuzu hatırlamayacak mıyız? Kısacası Senaryo yazanlardan mı veya kuklaların karşısında uyutulanlardan mı olacağız diye merak ediyor muyuz? Taliban işgalle geçen 20 seneyi iyi tahlil etmiş gibi sinyaller veriyor. Konuşan Taliban sözcülerinden Türkiye ile ilgili oldukça sıcak ve samimi sinyaller geliyor. Biz Türkiye’nin her alandaki desteğine ihtiyaç duyuyoruz diyorlar. Hemen Afganistan’da Türk askerinin olmasını istemiyordunuz ve Türk asker ülkelerine döndüler nasıl karşılıyorsunuz diyenlere, Biz gerekirse TÜRKİYE’DEN yardım isteriz, Biz NATO bünyesinde ülkemize konuşlanan askeri güce karşıydık ve bunu işgal olarak görüyorduk dediler. Şimdi ülkemizdeki AMERİKAN ve AB goygoycuları aldıkları talimatlar gereği yeni fitneler peşinde koşacaklar, bu goygoycuların ülkesinin menfaatini değil, İPLERİNİ sımsıkı tutanların menfaatini savunmalarına da alıştık. Malum İstemezükcü ağızlar bunlar... Dün TÜRKYE Afganistan’da kalmamalı, Taliban'la kapışmamalı diye ortalığı ayağa kaldıranlar şimdi 180 derece terse döndüler bile…. İstemezük korosu, Bugün ise bir çok kılıfla TALİBANLA diyalog kurulmamalı korosunu oluşturmuşlar. Halbuki ABD diyaloğun alasını yıllardır kurmuş, anlaşmalar yapmış ve bütün silahları zaten Talibana bırakmış, AB ülkeleri diyaloğu kurabilmek için her yolu deniyorlar, RUSYA,ÇİN ve HİNDİSTAN gibi ülkeler şimdiden anlaşmalar yaparak ekonomik kazanımlar kapmaya çalışıyorlar. Peki biz niye diyalog kurmamalıymışız ? Acaba yıllardır bütün siyasetçilerin dilindeki Adriyatik ’ten Çin’e kadar gücümüzün perçinlenmesi birilerini korkutuyor da kullanışlı uşaklarını konuşturarak engel mi olmak istiyorlar? Neymiş 2900 km ötelerde ne işimiz olurmuş ? Peki efendilerinizle ülkemizin arasında kaç bin km var? Ülkemizin zayıf ve içe kapandığı yıllarda Emperyalist güçlerin TÜRKİSTAN’I kaç bölgeye bölerek paylaştıkları malum, bir parçası da AFGANİSTAN’DA GÜNEY TÜRKİSTAN olarak kaldığı da malum, TÜRKİSTANLILAR’IN soykırıma uğraması dolayısı ile güya lafla ÇİN'E kafa tutanlar, Çin’deki Türkistanlılar için bol kepçeden ahkam kesenler, AFGANİSTAN'DA kalan GÜNEY TÜRKİSTAN halkını görmemesi ve duyarsız kalması olsa olsa ipini tutan güçlerin emri ile olsa gerektir. Ülkenin Muhalefeti hani göçmen istemiyordu ? Sahi samimi iseler göçe kaynağından müdahil olunması gerekmez mi ? Tıpkı terörün kaynağı kurutuldukça ülkede artık patlamaların ve katliamların durdurulduğu gibi, Afganistan’dan huzursuz ve güvensizliğin giderilmesi adına Taliban isterse yardımcı olmak aslında bizim iç güvenliğimizin de olmazsa olmazı değil mi? Biz muhalefetin ülkenin menfaatine değil iktidara zarar verme adına elinden geleni yaptığına, Bunun içinde iplerini elinde tutanların sözü dışında adım atamadığına inandık artık. Kendilerinin dedikleri gibi Cumhurbaşkanımızın ak dediğine kara, kara dediğine ak demeye kurgulanmış ve insanlarımızı da böyle kamplaştırmayı vazife olarak kabul etmişler.   Yazan: Abdullah Demir