Geçen haftanın lüzumsuz ve bir o kadar da saçma tartışması Sözcü gazetesinin haberindeki “Ayasofya’nın 2020 yılı felaketler listesinde” göstermesi ve CHP eski milletvekili Fikri Sağlar’ın türbanlı hakim açıklamasıyla geldi…

Kılıç hakkını tüm dünya kabul etmişken ve Papa bile bu kadar feryat etmezken niye bu rahatsızlık?

 

 

Açıklamalar üzerine gelen “Editör yal hata” izahı ne kadar doğru bilinmez ama ortada bir gerçek var ki bu gazetecilik değil…

 

Fikri Sağlar’ın “Türbanlı bir hakimin karşısına çıktığım zaman adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var” açıklaması da birilerini ötekileştirmenin ötesinde dini değerlere de saldırmaktır…

Bu kafa yapısıyla ne demokrat ne özgür ne de laik olunur…

 

 

Bırakalım artık birbirimizi ötekileştirerek siyasette yer bulma mücadelesini…

Ayrıca bu çabalar artık gerçekten baydı…

Vatandaşı salak yerine koymak veya siyasette basamak kabul etme devrini kapatın da proje üretin…

Ne Ayasofya’nın cami olması ne türbanlı kadının hakim olması felaket değildir…

Asıl felaket;  

Birbirimizin dini ve manevi değerlerimize saldırıp, birbirimizi ötekileştirip kutuplaştırmaktır!

Görün artık bunu!

 

Sözleşmeli öğretmen atama başvurusu yayımlandı! O tarihte belli olacak! Sözleşmeli öğretmen atama başvurusu yayımlandı! O tarihte belli olacak!

https://www.imzagazetesi.com.tr/haber-o-yil-bu-yil-hayal-gayret-dua-sabir-asil-felaket-12405.html