Ereğli'de ilk çilek hasadı toplandı... Kilogramı dudak uçuklattı! Ereğli'de ilk çilek hasadı toplandı... Kilogramı dudak uçuklattı!
Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Nevşehir’in Kozaklı ilçesinde yapılan 5. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Roza Resort Termal Otel’de 27-29 Mart tarihleri arasında yapılan toplantıya Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, il ve ilçe başkanları katıldı. Geniş katılımın sağlandığı toplantıda il ve ilçe başkanları birer konuşma yaparak sağlık çalışanlarının sorunlarına değindiler. Sağlık çalışanlarının işyeri, mesleki, sosyal ve ekonomik sorunlarının bulunduğunu ifade eden Başkanlar, Sağlık Bakanlığının sorunlarına kulak tıkadığını söylediler. Katılımcılar, Anadolu Sağlık Sen’in, Türkiye’nin sendikacılık tarihine önemli izler bırakarak ilerlediğini ifade etti. 2011 yılında sendikal faaliyete başlayan Anadolu Sağlık Sen’in çözüm odaklı sendikal anlayışla hizmet verdiğine dikkat çekildi. Sağlık çalışanlarının sorunlarına en gerçekçi yaklaşan sendikanın Anadolu Sağlık Sen olduğuna vurgu yapıldı. İl ve ilçe başkanları yaptıkları konuşmada, siyaseti arkasına alarak hormonlu büyüyen yetkili sendikanın Toplu Sözleşme öncesinde yaptığı açıklamalarla, imza attığı kararların birbiriyle çeliştiğini söylediler. 12 yıldır yetkiyi elinde bulunduran sendikanın 6 kez Toplu Sözleşme masasına oturduğunu, ancak sorunların çözülememesi nedeniyle kronikleştiğine dikkat çekilerek, sağlık teşkilatlarında çalışanların kandırıldığını ve tüm emeklerinin, umutlarının ve hayallerinin masada unutulduğuna vurgu yapıldı. Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın’da yaptığı konuşmada, sağlık teşkilatlarında en alt kadrodan en üst kadroya kadar çalışanları ayırmadıklarını ve tüm sağlık çalışanlarını bir bütün olarak gördüklerini belirterek, tüm sağlık çalışanlarının hakkını savunan bir sendika olduklarını ve yetkili sendikanın çalışma barışını bozduğuna dikkat çekerek şunları ifade etti: “Yetkili sendikanın amacının sağlık çalışanlarına hizmet olmadığını görüyoruz! Zira sağlık çalışanlarının işyeri sorunları var. Sözleşmeli idarecilerden kaynaklı sorunlar her geçen gün artıyor. Ekonomik, mesleki ve sosyal sorunlar tavan yaptı. Beklentiler ve talepler karşılanmayı beklerken, çözülmesi gereken konular başka bahara kalıyor, dolayısıyla umutlar tükeniyor. Yetkili sendika ise sadece basın açıklamalarıyla yetiniyor. Enflasyon doludizgin giderken sağlık çalışanları açlık ve yoksulluk sınırları içinde yaşam mücadelesi veriyor. Maaşlarının erimesine, vergideki adaletsizliğe, beklentilere ve taleplere gözlerini yumarak üç maymunu oynayan yetkili sendika ne yazık ki sahadan kopmuştur. Ekonomik gücün getirdiği zehirlenme ile sadece koltuklarını korumanın telaşındalar. Sağlık çalışanlarının sorunlarını göremeyecek kadar rehavet içindeler. Bugün itibariyle tek amaçları var; o da üye çoğunluğunu koruyabilmek. Bunlar, ne sağlık teşkilatlarına, ne çalışanlarına, ne de topluma bir yarar sağlayamazlar. Memurun maaş zammı, Ocak ayından itibaren sadece akaryakıta gelen zammın yarısı bile değil. Bu da gösteriyor ki günümüzün ekonomik koşullarında memurun insanca yaşayabileceği standartlara kavuşması mümkün değildir.  Maaş artışlarının hedeflenen enflasyona göre değil, mevcut enflasyon rakamlarına göre yapılması ve maaşla birlikte her ay verilmesi gerekiyor. Memura ekonomideki büyümeden pay verilmelidir. Memur maaşlarına seyyanen zam ve refah payı verilmesi için bir çalışma başlatılmalıdır. Sağlık çalışanların morale ve motivasyona ihtiyacı var. Emekliler ve kamu işçilerinde olduğu gibi memurlara da bayram ikramiyesi verilmesini istiyoruz. Bu zor süreçte sağlık çalışanlarının nöbet ücretleri ve giyim yardımı günün şartlarına göre yeniden düzenlenmeli, 3600 ek gösterge tüm çalışanları kapsayacak ve memnun edecek şekilde çıkarılmalı ve özellikle az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınacak şekilde adil bir vergilendirme sistemine geçilmelidir. Bunun için vergi oranının %15’te sabitlenmesini talep ediyoruz. Sağlık çalışanlarına yoksulluk sınırı üstünde maaş verilmesini istiyoruz. Sağlık çalışanlarının mobbinge maruz kalmasının önüne geçilmesi içinde önlem alınması gerekiyor. Kreş sorununun çözülmesi, yıpranma payının tüm çalışanları kapsayacak şekilde 4 yıla bir 1 yıl şeklinde geriye dönük olarak düzenlenmesini istiyoruz. Kamu da farklı istihdam modellerine karşıyız. Tüm çalışanlar kadrolu olacak şekilde tek çatı altında birleştirilmelidir. Keyfi idari uygulamalar çalışanların moral ve motivasyonunu bozuyor. Özellikle yılda 5-6 kez yer değişikliği yapılması hizmetin verimli yürütülmesini engelliyor. Hizmetin ve personel gerekliliği açısından ancak 1-2 kez yer değiştirme makul görülebilir. Fakat bunun alışkanlık haline geldiğini görüyoruz. İdareler bu konuda gerekli önlemleri almalıdır. Sağlık çalışanlarının meslek tanımı günün koşullarına göre yeniden düzenlenmelidir. Sağlık çalışanları için meslek kanunu çıkarılmasını istiyoruz. Hemşirelikte keyfi uygulamalara son verilmesi için branşlaşma şarttır. Çalışanlarının saygınlığının korunmasını talep ediyoruz. Günümüz koşullarında sendikal çalışmalarda yetersiz kalan 4688 Sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun yeniden düzenlenmesini talep ediyoruz. Üyelik ve çekilme işlemlerinin e-Devlet üzerinden yapılmasını talep ediyoruz. Anadolu Sağlık Sen olarak, ailelerimizin huzurlu, mutlu ve geleceğinden endişe duymadan güven içinde yaşayabilmeleri için mücadele ediyoruz. Bu haklı mücadelemizde kazanan sağlık teşkilatlarında çalışanlar olacaktır. Bu anlamda verilen mücadele ile tüm çalışanları güven veriyoruz. Genişletilmiş Başkanlar Kurulu İstişare Toplantısına katılan tüm il ve ilçe başkanlarıma, bunların yönetim kurulu üyelerine ve Genel Merkez Yönetim Kurulu üyelerine bu zorlu süreçte gösterdikleri üstün gayret, özverili çalışma ve başarılandan dolayı teşekkür ediyor, kutluyorum.”