İsrail zulmünün ve katliamlarının altında inim inim inleyen FİLİSTİN halkının, Bu katliamlara ve zulüme kayıtsız kalan liderlere sahip olan İSLAM ülkelerindeki halkların ise tek umudu TÜR...

  İsrail zulmünün ve katliamlarının altında inim inim inleyen FİLİSTİN halkının, Bu katliamlara ve zulüme kayıtsız kalan liderlere sahip olan İSLAM ülkelerindeki halkların ise tek umudu TÜRKİYE ve CESUR YÜREK CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN oldu. İşgale yiğitçe direnen MESCİD-İ AKSA ve bombalar altında nefes almaya çalışan GAZZE halkından, Hükümetleri SİYONİSTLERE teslim olmuş olan Müslüman halklarından gelen RECEP TAYYİP ERDOĞAN sloganları ve hayranlığı bütün DÜNYA’da dalga dalga yankılanıyor. ERDOĞAN, 20’yi aşkın İslam ülkesinin lideri ile tek tek görüşerek, İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞLİLATI’nın biraz hareketlenmesini sağladı. TÜRKİYE’nin MESCİD-İ AKSA’ya asker dahil her türlü destek için hazır olduğunu, Güçlü bir yaptırım uygulanabileceğini, Yeterki İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI’nın bu yönde aktif ve kararlı bir irade göstersin istedi. KUDÜS’ÜN aynı zamanda Hristiyanlık içinde kutsal bir şehir olduğuna dikkat çekmek içinde PAPA ile de görüşüyor ve tek başına bütün dünyayıda (en azından vicdanı olan halkları) zulme karşı duyarlı hale getirmeye çalışıyor. ERDOĞAN Dışişleri Bakanı MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU’nuda sahada aktif tutarak BM GENEL KURULUNU toplayıp Kör ve Sağırı oynayan Dünyaya FİLİSTİN ‘deki zulümü ve katliamları anlatarak kamuoyunu canlı tuttu ve İSRAİL’i ateşkesi kabul etmeye mecbur bıraktı. Ramazan ayının son günlerinde ve bayram günlerinde neredeyse 24 saat, bu ahvalde çok yoğun görüşmeler yaparak,hatta ABD başkanının söylemlerini bile tartışmaya açarak barışa zorladı ve İSRAİL KATLİAMLARININ durdurulmasına sağladı. Dünyadaki Mazlumların ve tüm FİLİSTİN halkının ümidi haline gelen, bu çabaları için kendisi ile İFTİHAR etmemiz gereken CESUR YÜREK LİDERİMİZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN için, İP Genel Başkanı MERAL AKŞENER’in edep,haya dışı, insafsızca olan ve ancak hizmetinde olduklarınca sipariş verilmiş olabilecek (Genellikle FETÖCÜ ve SİYONİST örgütlerin kullandığı) hezeyanları vicdan ve haya sahibi her vatandaşımızı oldukca üzdü. Ezilmişlerin sesi ve mağdurların ümidi olmuş. Milyonlarca mazlumun katledilmesini önlemiş, ABD’ye, AB’ye ve hatta Dünyaya vicdanı hatırlatmış bir Cumhurbaşkanını, Eli kanlı çocuk katili olan NETANYAHU’ya benzetmek, TÜRKİYE DEVLETİNİN CUMHURBAŞKANINA böyle bir suçlama yapmak, 3-5 puan fazla oy almak için en ağır nefret dilini kullanmak, Ne milliyetci, Ne muhafazakar, Ne vicdani, Ne de insani anlayışı olan birine yakışan dil değildir. Bu hakaret dilinin hemen sonra RECEP TAYYİP ERDOĞANIN memleketi ve %82 oy aldığı RİZE İKİZDERE’ye güya ziyarete gidip, Cumhurbaşkanına karşı kullandığı dili demokratik bir tavırla beğenmediğini söyleyen halka bazı ilçe başkanlarının saldırması ise tam bir provaksiyon değilmiydi ? Bu ölçülmüş biçilmiş hareket dışarıdan gelen ısmarlama operasyon değilde nedir? ABD başkanının söylemlerini itibarsız hale getiren ve barışı sağlamada adım atmaya zorlayan RECEP TAYYİP ERDOĞAN’a hizmetinde olduklarınca operasyon çekilmesi mi istendi? Yada ERMENİ Çetniklerinin dili olabilir. Müslüman kanı akıtmakla öğünen SİYONİST VE MASONLARIN dilinede çok benziyor. Tabiiki KIBRIS’DA, GİRİT’TE, RODOS’DA yaşlı,kadın,çocuk demeden katletmekten çekinmeyen ENOSİS Militanlarının dilinede uyuyor. Yetmedi eli kanlı kadın ve çocuk katili, herkesin kullandığı örgüt olan PKK ve hamisi HDP’nin kullandığı dilin ta kendisi. Kısaca bu eli kanlı katillerle İTTİFAK yaparak 3-5 oy fazla almak isteyen koltuk hırsı ile aklı tutulmuş biri, İP Genel Başkanı MERAL AKŞENER’den bu hakaret kokan nefret dilini duyunca ŞAŞIRDIM MI ? HAYIR ŞAŞIRMADIM. Çünkü MERAL AKŞENER’den TÜRK ÖRF VE ADETLERİNE yakışmayan, Saygın bir liderin(doğrusu insanın) ağzına alamayacağı, Hele hele bir hanımefendinin ağzına asla alamayacağı ifadeleri ilk duyduğumda, neden birilerinin uzaktan kumandası olabileceğinide nasıl anladığımıda anlatayım, 15 Temmuz öncesi FETÖ’NÜN partileri eline geçirmek için yuvalandıkları partileri ele geçirme operasyonlarını bir hatırlayınız...... CHP Genel Başkanına kumpas kuruluyor ve Genel Başkan DENİZ BAYKAL değiştiriliyor......... Gelen CHP Genel Başkan KEMAL KILIÇDAROĞLU sanki bu örgütün SÖZCÜSÜ gibi (Yüzü kapalı birilerinden aldığını söylediği bilgileri kürsüden seslendiriyor)aldığı görevi kürsüde yerine getiriyor. FETÖ aynı operasyonu MHP’de, şimdi cüppeleri elinden alınmış olan o günkü militan cübbeliler eliyle yapmak istiyor. Başarısız oluyorlar ama MERAL hanım bir türlü salonun dışından ayrılmıyor. Televizyonlardan canlı izliyoruz. Akşam geç vakit olmuş MERAL AKŞENER’in beyi (TV‘ler canlı yayında) MERAL HANIM’A yaklaşarak, Hadi çocuklar evde yalnız şimdi gidelim diye nazikçe hitap ediyor, MERAL AKŞENER birden celalleniyor ve beyine “SEN GİT EVİNE LAN” diye haykırıyor. Bütün televizyonlar canlı yayında, o an ve o haykırış hep kulaklarımı tırmalıyor. Televizyonlar canlı yayında, meraklı halkımızın ve tabii ki benimde gözlerimin önünde ve kulaklarımda yankılanan bu edebe yakışmayan NARA’ya şahit oluyoruz. Hangi TÜRK’ün Liderinde, hangi örf ve adetimizde, geleneğimizde böyle bir hadsizlik, saygısızlık görülmüş ki, İşte MİLLİYETCİ, MUHAFAZAKAR kitleye MHP’ye alternatif olarak sunulan isimin ruh hali buydu. MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ, daha sonra FETÖ ile ilişkileri ortaya saçılan isimleri partisinden temizleyince, Milliyetci Muhafazakar kesimide kullanmak istiyen FETÖ ve talimat aldığı EFENDİLERİ, MERAL AKŞENER’in etrafına çöreklenerek, ele geçiremedikleri MHP’nin gücünü parçalayabilmek için, Ülke sevdalısı ülkücüleri parçalayıp kendi amaçlarında kullanabilmek için, FETÖ’yü devletten kazımak için ahd edenleri durdurabilmek için fırsatı kaçırmamışlar. 15 Temmuz sonrası İP Teşkilatlarından ve MERAL AKŞENER’in yakınlarından, danışmanlarından bir çok ismin zaten FETÖ ve MASON’larla ilişkileri ortaya saçıldı. Bu nedenle Kripto FETÖ mensuplarının ve MASON olduğu söylenen birilerinin partide el üstünde tutulması nedeni ile partiden istifa furyası başladı. Hatta partinin İSTANBUL İL BAŞKANI’nında ailecek FETÖCÜ olduğu iddaaları yargıya bile taşındı. Buna rağmen bir adım dahi geri adım atılmadığı gibi bu isimlerin arkasında duruldu. Peki bu kadar gürültüye rağmen niye bu kadrolarda ısrarcı olundu? Tıpkı CHP’nin kuklası olunduğu gibi, Tıpkı DEMİRTAŞ’la sabah kahvaltısında buluşma arzusuna mecbur kalındığı gibi, Dostlarının talimatlarımıydı? Hatta DEMİRTAŞ’IN kankası SOFİ NURETTİN’İN öldürüldüğü haberinin CUMHURBAŞKANI tarafından verilmesinden kaynaklı bir öfke patlamasımıydı dersiniz? Yada HEPSİ birden, bu öfkeye ve nefret dilinemi sebeb oldu. Verdikleri SUFLEYİ ABD Dışişleri hemen aldı, kontrol edemedikleri ERDOĞAN’A NEFRET dili ile konuşanlara cesaret ve ilham vermek için atağa geçtiler. Nasıl olsa vazifelerini ifa edecek MANKURTLAŞMIŞ isimler hazırolda bekliyorlar. 15 Temmuz öncesi operasyon merkezi olan BAE’yi takip edersek DOST ve DÜŞMANI kolay anlarız.